ÜÇ KURUŞLUK HÜRRİYET
Hürriyet son hamlesiyle kendisini üç paralık etti. Bir gazetecinin yüzüne atıldığını söyleyemeyecek kadar aciz Hürriyet sahipleri.
Büyük gazetenin büyük yıkımı ve hala süren artçı şokları…
Sansür, bağımsız gazeteciliğe vurulan kelepçeler , yok edilen medya sahipleri bilinen gerçekler.
Buna rağmen gazetecilik defteri dürülen, işsiz bırakılan, hapsedilen, memleketten sürülen gazetecileri bile hala şaşırtan hamleleri yapabiliyorlar. Saçma, zavallı, etik dışı bu hamleler basın tarihimizde yer alacak nitelikte.
EVLERE POSTA
Hürriyet’ten atılacak gazetecilerin evine posta yoluyla tebligat gönderiliyor. Postacı zile basıyor; Çınar, İpek, Sebati, Kenan, İbrahim, Önder, Dürdane, Serkan, Aydil, Aslı, Mustafa evde mi?
Yok. Hepsi gazetede çalışıyor.
Kiminin ev kapısını annesi açıyor. Tebligatı alıyor, çocuğunun işten atıldığını öğreniyor ve fenalık geçiriyor.
Atıldığını annesinden öğrenen gazeteci hemen çalışma odasındaki arkadaşlarına söylüyor. Ortalığı bir telaş sarıyor. Diğer gazeteciler önce kapıcılarını sonra muhtarlarını arayıp,kendilerine tebligat gönderilip gönderilmediğini soruyorlar. O sırada bazı gazeteciler bilgisayarları başında donup kalıyor, çünkü kurumsal mail hesapları kapatılıyor.
Yeni gazeteci işten atma şekli genel yayın yönetmenini bile hayrete düşürüyor.
SİZDE Mİ BİLMİYORDUNUZ GENEL YAYIN YÖNETMENİ?
Türkiye nufusunun tümüne ülkeden ve dünyadan haberler vermekle sorumlu bir genel yayın yönetmeninin haberi olmadan onun idaresindeki gazeteciler işten çıkarılıyor.
Vahap Munyar’ın gerçekten haberi yok muydu, ayrı bir soru. Belki Vahap Munyar da annesine, muhtarına sormalı. Belki evine tebligat yollanmıştır onun adına da.
Atılacak gazetecileri seçen, bu kararı veren, uygulayan kim meçhul şimdilik. Gazetenin sahibinin haberi var mı acaba? Şimdilik vardır herhalde. Ama belki ilerde onun da evine tebligat gidebilir.
Ağır geçmiş olsun arkadaşlar.
Çiğdem Anad